Franz Kafka - Dava İnceleme

                                           



Franz :Kafka (3 Temmuz 1883 - 3 Haziran 1924)

Ana karakterimiz Josef K., üst düzey bir banka yöneticisi. Bir sabah uyandığında etrafında iki adam görüyor, bunlar bekçiler ve görevleri Josef K.’ya dava açıldığını haber vermek. Fakat asıl olay şu ki K.’nın suçlandığı bir olay yok, yani suçsuz. Kimse de bu konuda bir şey bilmiyor ama ortada açılmış bir dava var. Kitabın diğer kitaplardan ayrılan en önemli noktası açılan bu davadan sonraki ‘süreç’. Kitabın Almanca aslındaki adı da zaten süreç anlamına gelen ‘Der Prozess’tir. Yani önemli olan bu kitapta davanın ne olduğu, nasıl çözüleceği vs. değil de daha çok yaşanılan yaklaşık bir yıllık süreç. K.’nın kendisine dava açılmasıyla beraber içine düştüğü ve her gün biraz daha sancısı artan bu sürecin oluşturduğu baskıyı okuyucu da ana kahramanla paralel olarak hissedebiliyor. Okuyucuyu geren, durumun neden bu vaziyette olduğunu anlayamamaya iten ve bir süre sonra da zaten bu durum anlaşılır bir durum değil çıkarımı yaptıran bir kitap dava. Kitapta, ülkemizdeki yargı sistemiyle de benzerlikleri bulunan bir yargı sistemi ve adalet anlayışı vardır. Bu yüzden ne kadar suçsuz olsanız bile bu yargı sisteminin adalet(sizliği)inden kurtulmak pek (hatta belki hiç) mümkün değil.      

            Karakterimiz Josef K., içinde bulunduğu sistemden rahatsız olan, bu sisteme karşı kendince baş kaldırmaya çalışan, sistemin normalize ettiği insan tipinden uzak bir bireydir. Aslında belki de günümüzdekine çok benzer bir şekilde pek çok kişi bu sistemin vahimliğini bilir fakat onun bir bataklık olduğunu ve ne kadar debelenirsen seni o kadar içine çekeceğini de bilirler. Bu yüzden bir boyun eğiş ve sisteme ayak uyduruş söz konusudur. K., bunu yapmayı bir ölçüde reddeder.

            Kitaptaki diğer karakterler tamamen sistemin bir parçası haline gelmiş K.’ya faydası dokunamayacak karakterlerdir fakat K. bunların birkaçından yardım beklediği zamanlar olur. Sonlara doğru kendisi de anlar kimsenin ona yardım edemeyeceğini ve herkesin sistemin kölesi haline geldiğini. Örneğin, K.’nın mahkeme bölümündeki yargıç, olaydan tamamen alakasız bir kafada olan ve belki de zaten mahkemeyi hep böyle yöneten bir karakter. Davanın ne olduğu, kimin açtığı, niye açtığı, K’nın hangi suçla yargılandığı belirsiz olduğu için yargıcın da olaydan tamamen bambaşka bir dünyada olan biri olması gayet normal. Adalet sistemi o kadar kötü ki bu adalet sistemi içindeki her parça da ister istemez oraya buraya dağılmış, işinin hakkını vermeyen insanlar. Mahkeme binasında çalışanlardan tutun da üst düzey diye anlatılan avukata kadar herkes sistemin içinde kaybolmuş fakat bunu sorgulamadan bu belirsiz düzene ayak uydurmaya çalışan tipler. Tüm bunlardan kaynaklı olarak da böyle bir adalet sitemi içerisinde gerçekten beraat etmek mümkün olmuyor. Kitapta bu durum tabii ki doğrudan böyle söylenmiyor fakat sonlara doğru ana karakterle beraber okuyucu da bunun asla mümkün olmadığını anlıyor.      

            Kitabın sonlarına doğru Katedral’deki rahibin anlattığı hikaye ise bana göre kitabı ve sistemi özetler nitelikte. Bu hikayeden tıpkı K. ve rahip gibi herkes farklı bir mesaj çıkarabilir tabii ki. Hatta kitaptan da öyle. Çünkü hikaye de kitap da derin metaforlar içeriyor ve birçok toplumun belirli yönleriyle veya birçok insanın karakteriyle bağdaştırılacak noktalar bulunabilir. Kitabın her okuyanı farklı düşüncelere yönlendirmesi kitabın kalitesini ortaya koyan özelliklerinden. Kitaptan birçok mesaj çıkardım ve çıkarmaya da devam edeceğime eminim. Bu kitap günlük hayatımda ve özellikle de kitaptakine benzer alanlarda yaşayacağım deneyimlerle kafamda tekrar düşünceler oluşturabilecek bir kitap. Son olarak bana göre kitabın mesajı: İnsan bulunduğu sistemi sorgulayıp o sistemin sosyolojik çözümlemesinin üzerine gitmezse, ‘’Ben rahatım, benim için sorun yok.’’ derse, birgün başına gelebilecek sıkıntılı bir durumda sistem kabus olup üzerine çökebilir. Yani özetle, herkes birgün K. olabilir, önemli olan o duruma gelmeden var olan sistemi değiştirmeye çalışmaktır. Tabii bu hareketin en önemli ayak bağı yine birgün K. olabileceğinin farkında olmayan diğer insanlardır.

                             Franz Kafka | Hayatı, Sözleri ve Eserleri İle Melankolinin Atası »  Morfikirler

Yorumlar