![]() |
Byung-Chul Han (1959-) |
Kült olmanın göz önünde
olmakla veya teşhir edilmekle alakası yoktur. Bir şeyi kült yapan
mevcudiyetidir ve bu mevcudiyetin gizli olması, o şeye erişimin zorlaşması onun
kült olma değerini artırır. Ancak olumluluk toplumunda var olmak için
sergilenmiş olmak gerekir. Bu durum sergilenen metanın sergi değeri kazanma
uğruna kült değerini yitirmesine yol açar.
Teşhircilik toplumunda
her özne kendi reklam nesnesidir. Her şeyin değeri sergilendiği kadarıyla
belirlenir ve artar ve bu durum teşhircilik toplumunu ‘pornografik’ bir toplum
haline getirir. Bu kavramı sadece cinsellik bağlamında yorumlamamak gerekir.
Daha toplumsal anlamda gösterişi, çıplaklığı ve mahremiyetsizliği kapsayan bir
kavramdır. Her şey dışa çevrilmiş, ifşa edilmiş, çıplaklaştırılmış, soyulmuş ve
ortaya serilmiş durumdadır. Teşhirciliğin aşırı boyutlarında her şey
gizliliklerinden arınıp tüketilmeye açık bir ürün haline getirilir. Zaten kapitalist
ekonominin temel gayesi de her şeyi sergileyip, satın alınacak ürünler haline
getirmektir.
Porno, aşkı yok ettiği
gibi cinsel hazda yabancılaşmaya sebep olup en nihayetinde cinselliği de yok
eder. Cinsellik, dişinin haz gösterisi ve erkeğin de performans sergileyişi haline
gelir. Bu durum hazzı yaşamayı imkansız hazzı yaşamayı imkansız hale getirir.
Çünkü sergilenen haz, haz değildir. Teşhircilik toplumunda da bu sebeplerden
ötürü bedene olan yabancılaşma meydana çıkar. Sonuç olarak beden sürekli
iyileştirilmesi, güzelleştirilmesi gereken bir sergi nesnesi haline gelir.
Halbuki beden örneği de dahil pek çok şey kendine içkin kült değer barındırır ve
bu sebepten ötürü de sergilenmeye gelmez, kült değerini kaybeder.
Yorumlar
Yorum Gönder